Hamilelikte Fiziksel Değişim

Hamilelikte Fiziksel Değişim

Hamilelikte vücutta oluşan fiziksel, ruhsal ve dış görünüm değişiklikleri genellikle geçicidir. Gebe doğum yaptıktan sonra 10 kilo kaybeder; bu kayıp vücuttaki görünüm ve şişliğin azalmasını sağlar. Doğumun sonlanmasıyla oluşan hormonal değişiklikler, vücuttaki organ ve sistemlerin normale dönmesini sağlar. Örneğin; gebelik sırasında oluşan göbek fıtığı ya da gebelik sırasında oluşan renk değişiklikleri doğum sonrası normale döner. Doğum sonrası değişiklikler bazen kalıcı olabilir. Özellikle yaşlı gebelerde, çok doğum yapmış kişilerde değişiklikler kalıcı olabilir.

Gebelik boyunca vücutta birçok değişiklik olur. Tüm canlılarda gebe kalındığında vücutta fiziksel ve ruhsal değişiklikler gözlenir. Bu değişiklikler arasında göze çarpan, dışarıdan fark edilen değişiklikler, hastanın hacimce büyümesi ve ciltteki değişikliklerdir.

Bu değişikliklerin başlıcaları:

  • Yüzde lekelenmeler (Gebelik maskesi)
  • Gebelikte oluşan çatlaklar
  • Vücudun değişik yerlerindeki renk değişiklikleri (linea nigra)
  • Benlerde artış
  • Gebelik sivilceleri
  • Tırnaklarda kolay kırılabilirlik
  • Saç dökülmeleri
  • Avuç içi kızarıklıklar (palmar eritem)
  • Damarlanmada artış, varikoz venlerde artış
  • Pruritis gravidarum (gebelik kaşıntısı)

Renk Pigmentleri Artar!

Gebelikte özellikle vücutta renk değişiklikleri meydana gelir. Koltuk altında, meme başlarında, genital organlarda, karın bölgesinde ve bacak iç bölgelerinde koyulaşma olur. Bu koyulaşma esmer kişilerde daha fazla görülür ve genetik yatkınlıkla artar. Bunun nedeni melanin pigmentinin bu bölgelerde daha fazla artmasıdır.

Hamilelik Maskesi

Gebelik maskesi, yüzün yanak kısımlarında, çene ve alın kısımlarında önce benekli bir şekilde görülür. Daha sonra bu benekler birleşerek, yaygın leke şeklinde oluşan pigment artışlarına dönüşür. Nadiren, bunlar koyulaşmış cilt kıvrımlarına dönüşebilir. Güneşe açık alanlarda bulunulduğunda daha da belirgin hale gelirler. Gebenin dışarıdan tanınmasını sağlar.

Hamilelikte Güneş ve Solaryuma Dikkat!

Hamilelik boyunca ciltte oluşan renk değişikliklerinde, özellikle güneşin ultraviyole ışınlarının melanin pigmentini belirginleştirmesiyle daha fazla koyulaşmalar olur. Vücutta bulunan benler ve çiller daha da belirginleşir. Gebelik maskesi, ciltteki koyulaşmalar, linea nigra (karında çizgi şeklinde olan koyulaşma) artar. Özellikle güneş tatiline giden gebelere en az 45–50 faktör yağsız güneş koruma faktörlü kremler önerilir. Güneşlenme şekli gölgede olmalıdır. Dış alanlar kullanılırken, güneşin dik olarak ışınlarının düştüğü öğlen saatleri tercih edilmemelidir. Solaryum, yapay ultraviyole ışınları olduğu için gebelere önerilmemektedir. Ayrıca renk koyulaşması olan meme uçları, genital bölgeler ve bacak iç yüzeyleri gibi alanlarda daha fazla koyulaşmaya neden olabilirler.

Çatlaklar 6-7 Ayda Başlar

Gebe kadınların en çok rahatsızlık duyduğu cilt problemi, vücutta oluşan çatlaklardır. Özellikle gebeliğin ilerlemesiyle birlikte gerginliğe bağlı oluşan çatlaklar 6. ve 7. aydan sonra ortaya çıkar. Daha önce de nadir olmakla birlikte gözükebilirler. Karın bölgesinde, memede ve kalçada gözlenir. Bu çatlaklar, gebelik sırasında doktorunuzun tavsiye edeceği kremlerle ya da gebelik sonrası karboksiterapi ile azaltılabilir. Çoğul gebeliklerde, polihidroamniosta (amniyon sıvısının çok olması), yaşlı gebelerde ve çok çocuk doğurmuş kadınlarda daha fazla görülür.

İlk Hamilelik ve Kaşıntı

Gebelik sırasında oluşan kaşıntılarda akla ilk gelen pruritis gravidarum (gebelik kaşıntısı) genellikle ilk gebeliklerde ortaya çıkan bir durumdur. Ayrıca alerjik hastalıklar da sorumlu tutulur. Ürtiker (anlamsız vücut kaşıntısı) gibi daha önce problemi olan hastalarda, gebelik sırasında bu kaşıntı tetiklenebilir ve tekrarlayabilir.

Bunların dışında, gebeliğin bası yapması sonucu safra tıkanıklığına bağlı safra asitlerinde bozulma ve karaciğer yetmezliğine kadar gidebilen durumlar söz konusu olabilir. Böyle bir durumda gerekli ilaç tedavisi uygulanır, ağır vakalarda erken doğuma geçilebilir.

Varislere Dikkat!

Varislerin oluşma mekanizması, kalbe giden toplardamarların içinde bulunan kapakçıkların yeterli çalışmaması ve o bölgede kan göllenmesine sebep olmasıdır. Gebelikte kilo artışına ve kan hacmi artışına bağlı vücuda giden kan miktarında artış olur. Ayrıca uterin kan akımının artması bacaklardaki dolaşımı artırır. Bunu tolere edemeyen bacak venleri, vulva venleri ve hemoroit venlerinde varisler ortaya çıkar.

Gebelikte 13–16 kilo alımı önerilir; daha fazla kilo alımı venöz baskıyı artırarak varis oluşumuna yol açabilir. Daha önce kilolu olan gebeler de varis oluşumu açısından risk taşır. Varis oluşumunda genetiğin de önemi vardır.

İlginizi Çekebilir